"Enter"a basıp içeriğe geçin

Ay: Şubat 2011

Hastane penceremden görünen Beşiktaş

Ben doğuştan arızalı gelmiş bir kalbin arızalarını giderme ve yeni bir hayata başlama umuduyla bu üçe bölünmüş hastane odasında yatarken, Beşiktaş yeni bir hayat sandığı bir maceranın çöküşüyle yüzleşiyordu. Yoğun bakımdan hemen hemen yeni çıkmış biri izlemediği bir maçı yorumlayabilir mi, denemeden bilemeyiz. Benim yapmaya çalıştığım şu anda bu, bakarsınız işe yarar.

Sorumsuzluğun sorumluluğunu almak…

Öğlenin ilk saatlerinde Gökmen Özdemir’in Twitter hesabından aldım haberi. Diana Taurasi’nin doping cezasının kalkacağını söylüyordu. Bizim Eurosport’taki ekibi alarma geçirdim ve kendim bilgi aramaya başladım. Zaten kısa süre içinde Fenerbahçe’den açıklama geldi. Olayın baştan beri en önemli aktörlerinden biri olan Türkiye Basketbol Federasyonu ne demiş diye internet sitelerine girdim.

başka bir adamın yedeği

Tarih çoğunlukla yalnızca kazananları yazar. Ama anlatılan hikâye aslında kaybedenlerin hikâyesidir. Çünkü insan beyni kaybettiklerini ya da en azından kaybetme hissini asla unutmaz. İnsanın yaşama tutkuyla sarılması bile aslında onu kaybetmekten korkmasındandır. Futbola olan tutkumuz, acaba gerçekten ve tamamen zaferlerin tadından mı, yoksa midemize yumruk gibi inen yenilgileri unutamadığımızdan mı?

Kanlı Pazar’ın ardından…

Yıllar boyunca Kuzey İrlanda kimlik her şey oldu. Hayata bakışı, yaşayışı, girip çıktığınız mahalleleri, hatta yaptığınız sporları bile o belirledi. Protestanlar’la Katolikler’in, bir diğer deyişle Britanya yanlılarıyla cumhuriyetçilerin bölünmüşlüğü, aynı zamanda hayatı da ortadan bölüyordu.