Skip to content
dağhan ırak kişisel sitesi
Menu
  • Akademik Yayınlar
  • medya-politika yazıları
  • spor yazıları
  • öyküler
  • diğer yazılar
  • iletişim
Menu

sendeniz?*

10 Ekim 2006 tarihinde yayımlandı daghan tarafından

Bir taşın üzerine çıkmış düşünüyorum, tünemiş olduğumu iddia etmek de mümkün, en azından uzaktan öyle gözüküyor. Nasıl gözüktüğüm pek önemli değil zaten, önemli olan ne var onu da bilmiyorum. Bugün senin doğumgünün, yanında olamıyorum, bu beni nasıl hissettiyor ya da nasıl hissettirmeli, onu da bilemiyorum. Bu gece yanında olma isteğim her gecekinden daha fazla ya da daha karmaşık değil. Zaten daha fazla ya da daha karmaşık olduğunda farketmiyor, çünkü bir doyma noktası var, oradan sonra suda çözünemiyor ve dipte bir tortu bırakıyor. Oysa tortunun çökeceği bir dipten bahsetmek olası değil, orası çoktan benim seninle ilgili bir sürü düşüncemle doldurulmuş durumda. Günler ve geceler içerisinde dalıyorum ve dipten hayaller çıkarıyorum seninle ilgili, yanıma getiriyorum seni, seninle konuşuyorum, bazen de daha çakıllı şeyler geliyor billurdan ziyade. Beni kırdığını biliyorsun, ben de kırıldığımı biliyorum, bunun için kin tutmuyorum sana ama unuttuğumu da söyleyemem, belki de herşeyin dipte kalmasının nedeni bu. Yine de dipte de kalsa benim suyumun bir parçası, suya karışamaması umrumda değil, belki kana karışmayı daha çok sevdiği içindir diyorum. Bu gece dipten abuk subuk sorular çıkardım seninle ilgili, sana soramadığım, kendime sormanın eğlenceli ve bir o kadar da ipe sapa gelmez olduğu.

Mesela sen ve ben, başımızdan tüm bunlar geçmeden önce, karşılaşsak bir gün trafik ışıklarında, ne olurdu? Cümlenin biraz düşük olduğunun farkındayım ancak aklımdaki şeyi Türkçe?de açıklayacak bir zaman kipi yok, başka bir dilde var mı emin değilim, geçmişin koşullarında gelecekte olan olay diyelim, yani geçmiş hikayenin geleceği, bir nevi -miş?li gelecek zaman. Fantezilerimi dilbilgisine iteleme niyetinde değilim çok fazla ancak derdimi anlatacak bir gramatik yapı bulunsun da isterdim, ister istemez, yani otomatik olarak. Yani diyorum ki, o trafik ışıklarında bendeniz ve içinde boğulmayı başarabildiğime göre benden daha az deniz olmayan sen karşılaşsak bir gün ve başımızdan geçen hiçbir şey olmasa ve yalnızca gözlerim senin gözlerinle gözüşseler ve gözümden hain olduğu kadar hin ve bir o kadar da seni bulan bir gülümseme fışkırsa, ne olurdu? Bu kadar çok ve?nin içerisinde kaybolur muyduk, olasılıkların içerisinde kartezyen mi kaybolurduk (yine), yoksa sen takılır mıydın gözlerime? Hiç cevap verme bana, bilmek istediğimden emin değilim, artık hiçbir cevabın da meşruiyeti kalmayacak kadar tükettik cevapların çeşitliliğini ve artık en samimi cevap verilmeyecek olan gibi geliyor bana. Bırak cevapsız kalsın, üç yanlış bir doğruyu götürüyor zira, yapılan her doğrunun beraberinde bir sürü yanlışı getirebileceği gibi.

Şu an konuştuğum seni, yani içimde kalan ve kalacak olan seni çok özledim, benden uzak bir yerlerde benim tanımadan kıskandığım birileriyle birşeyler yapan senden korkuyorum. Hanginizin doğum gününü kutluyoruz emin değilim. Benim senim hergün yeniden doğuyor dipten ve derinden, ölmüyor sonra, ertesi gün yeniden üzerine doğuyor, katman katman doğumgünlerine beş katlı aplikvari avizeler ayarlamak zorunda kalıyorum genellikle. İkiyüzbeşinci doğum günün kutlu olsun içimdeki aşkım, acaba bana yüz vermemen senin için hep fazla genç olmamdan mı, beni ikiyüzbeşinci yaşıma gelinceye kadar bekleyecek misin mesela? Öte yandan eğer doğumgününü kutladığımız diğer sen isen, ben buna ne kadar yetkiliyim bilemiyorum. Kaçıp saklandığım yerlerden görmek istemediğim, zaten göremediğim hayatının yeni bir yılına ne kadar hazırım, orası da meçhul. İstersen sen bir kereliğine benim senimin hergün gerçekleşen, benim yanarak ve dönerek kutladığım sessiz doğumgünlerinden birine ortak ol, dipten namüsait hayaller çıkarayım ama sana veremeden eriyip gitsinler. Eğer bugün diğer senin doğumgünü olduğu için gelemezsen, yine dört gün sonra da kutlayabiliriz. Ben beklerken üç doğumgününü sen varmışsın gibi kutlarım, sabahın dördüncü yılında kutlamaya gelirsen son mumu aşkımın tıkandığı boğaz?a karşı beraber yakarız ve söndürürüz sendenizimin suyuyla.

* Sarmanım, biliyorsun ki mülkiyeti senin bu kelimelerin benim ağzımdan çıksa da. Her doğumgünün kutlu olsun.

Category: öyküler

Yazı gezinmesi

← Bordeaux: Jirondenlerin Ruhu
fikir adamı →

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dağhan Irak

@daghanirak.com

See Bluesky Profile
  • Get to this post

    Dağhan Irak @daghanirak.com 12 saat

    How it's funny to see people dismissing "tax wealth, not work" as "la-la land economics" are the exact same people who bankrupted the global economy, public service and got away with fat bonus checks. That was "la-la land," now it's time to get real.
  • Get to this post

    Dağhan Irak @daghanirak.com 1 gün

    find any statement of Phillips', find and replace "Jews" and "Muslims" with each other, and let me know if it doesn't work an ISIS propaganda stand-in.
  • Get to this post

    Dağhan Irak @daghanirak.com 1 gün

    even I, as a relative newcomer to Britain, know that Melanie Phillips' views are hateful, vile and self-serving on a series of topics from vaccines to Israel. The real question is "how is she still a thing?"
  • Get to this post

    Dağhan Irak @daghanirak.com 5 gün

    CHP, doğru bildiğini gördüğünü yapmayı bırakıp "elalem ne der?" politikasına geri döndüğü an bir paçasına Ümit Özdağ, diğerine Kılıçdaroğlu yapıştı. Cesareti elden bırakınca çekiştiren çok olur.
  • Get to this post

    Dağhan Irak @daghanirak.com 6 gün

    LOL, Trump came out as a total Zohran stan.

YouTube kanalım

No videos found matching your query.
© 2025 Dağhan Irak Kişisel Web Sitesi | Powered by Minimalist Blog WordPress Teması