Eskiden Olimpiyat, Dünya Kupası ya da Avrupa Futbol Şampiyonası gibi büyük spor organizasyonlarını heyecanla ve sabırsızlıkla beklerdik. Artık kaygıyla bekliyoruz. Çünkü her büyük organizasyon, ev sahibi olan şehrin ya da ülkenin doğal yapısının bozulması, insanların ve hayvanların sıkıntıya düşmesi anlamına gelmeye başladı. Ev sahipleri, ?pislikleri? halının altına süpürmek için olmadık yöntemler icat ettiler.
Ay: Kasım 2011
Alt yapı deniz kumu!
Alt yapı dediğin, kalkınma dediğin bu ülkede müteahhitliktir. Mesela bir tabii afet anında insanların nerede toplanacağının bilinmesi, ciddi bir afet planının olması filan önemli değildir, o toplanılacak yere alışveriş merkezini, gökdeleni diktin mi ?devlet adamı?sın. Varsın deprem olduğunda çadır kuracak yer bulamayalım, deprem oluncaya kadar kim öle kim kala? Aynı şekilde ?depremde ölürseniz şanslısınız, ben…
Bir intihar mektubu
Sevgili okuyucu, Zaman zaman sen de seninle kafa bulunduğunu düşünmüyor musun? Bence zaman zaman düşünme, her zaman düşün. Şöyle düşün mesela. Senin memleketinde deprem oluyor. Yüzlerce kişi hayatını kaybediyor, ki kaç kişinin öldüğünü de tam olarak bilemiyorsun. Yardım yapıyorsun, yerine gidip gitmediği belli değil. Devlet kendi aciz kaldığı yetmiyormuş gibi, oradaki seçilmiş yöneticilerin de çalışmasını…
N.asıl Ç.ocuk kalacaksın ki bu ülkede…
Benim bu sayfada yaptığım iş, yani spor yazarlığı çok tırıvırı bir iş aslında. Yeni Açık’taki, Şen Kardeşler Kıraathanesi’ndeki geyikleri derle, topla, al sana spor yazısı. O onla oynamaz, bunda ruh kalmamış, o ondan almış, bu buna vermiş. Kabul edelim ki, herhangi bir donanım gerektirmeyen, bu işin esnafının önemli kısmına da gereksiz para kazandıran bir iş…