Daha önce siyasi gündem analizinin iyiden iyiye İddaa yazarlığına döndüğünü söylemiştim. Bugün, siyaset yazarlığının spor yazarlığından devşirdiği bir başka can sıkıcı pratikten bahsetmek istiyorum. Ülkede kamuoyunun anketler vasıtasıyla inşa edilişi yeterince iç darlayıcı değilmiş gibi, bunun doğal ama hâlâ hayret verici bir sonucu olarak ‘anket duyumculuğu’ türedi. Yani anketin kendisi üzerinden kanaat ve imâlatı yetmiyormuş…
Ay: Ekim 2022
Fıtrat, kapitalizm, kültür savaşı…
Ülkemizde entelektüel üretim, o üretimin fikri değeriyle değil, üretenin -genellikle boş ve eril- özgüveniyle ölçüldüğü için, bazı kıymetli fikir insanları ne yazık ki arada kaynıyor. Yok canım, kendimi demiyorum, bendeki egoyla Ürgüp’te balon turu düzenlenir, benim arada kaynamam tamamıyla nizami. Neyse, bahsettiğim kişi, Doç. Dr. Cenk Saraçoğlu. Cenk hocam, kent ve sınıf üzerine çalışmalarıyla uzunca…
Asrın vebası ortayolculuk!
Bu ülke bazen bana aynı şeyleri tekrar tekrar söyletiyor ya, çok sinirim bozuluyor. Yanlış anlaşılmasın, iktiza ettiğinde aynı şeyleri söylemekten rahatsız değilim; yalnızca artık anlaşılmış olması gereken şeyleri sayıklar gibi tekrar etmeyi, hayatımın daha ileri bir döneminde, çocukların topunu keserken filan yapmayı düşünüyordum ben. Hayat işte, insana durduk yere prematüre Sabri beylikler yaptırıyor!.. Okuyanlar biliyor,…
Amedspor’un günahı, komutanın paşa gönlü…
Spor gazeteciliğine kıyısından köşesinden bulaşmış herkes denk gelmiştir, spor yazıp çizen biri, kazara ülkenin ya da toplumun başka meselelerine değmeye kalkarsa kendi kitlesi onu değnekle dürter, “Sen sporuna bak” diye. Zira bizim spor dünyamız, ‘spora siyaset karıştırmamak‘ denen palavranın etrafında döner. Siyaset karıştırmamak dedikleri, her koşulda makul ezberin peşine takılıp ibre oradan bir milim şaştı…