Skip to content
dağhan ırak kişisel sitesi
Menu
  • Akademik Yayınlar
  • medya-politika yazıları
  • spor yazıları
  • öyküler
  • diğer yazılar
  • iletişim
Menu

Kuzey Kore’nin sosyalizmi, kapitalizmin vicdanı

19 Aralık 2011 tarihinde yayımlandı daghan tarafından

Bugün sabah uyandığımızda yabancı haber ajanslarında ve büyük haber kanallarında gördüklerimiz Kim Il-Sung öldüğünde gördüklerimizin neredeyse karbon kopyasıydı. Kuzey Kore devlet televizyonunun meşhur spikeri üzerinde siyah kıyafetle ağlıyor, Pyongyang sokaklarında insanlar kendini harap ediyor. Kuzey Kore’de bu görüntüyü yaratabilecek tek şey Kim Jong-Il’in ölümü olabilirdi.

Batı medyası, tahmin edilebileceği üzere Kim Jong-Il’i ve Kuzey Kore’yi karikatürleştirme yoluna başvurdu. Juche rejimi ve Kim Il-Sung’un oğlu olmak dışında fazla bir vasfı olmayan Kim Il-Sung tarafından uygulanış şekli yalın hâliyle bile trajikomik olduğu için çok da çaba gerektirmeyen bir şey bu. Rahmetlinin tuhaf alışkanlıkları, halkın rüyasında bile göremeyeceği kimi lükslere sahip oluşu, özellikle kırsal bölgelerdeki büyük açlık, ülkenin bütün bütçesinin askeri projelere yatırılmış olması bugün ortaya çıkmadı. Hepsini yıllardır biliyoruz. Zaten Kim Il-Sung’u ve Juche’yi destekleyen -ve ruh sağlığı yerinde olan- pek bir sosyalist hareket de yok dünyada.

Juche ideolojisi, Stalinizm’in ?tek ülkede sosyalizm? amentüsünün hastalıklı çocuklarından biri. Enternasyonalizmin köküne kibrit suyunu ektikten sonra artık her ülkede sosyalizmin nasıl bir mutasyon geçireceği oradaki iktidarın durumuna bağlı. Kim Il-Sung, yani Kim Jong-Il’in babası, Sovyet ve Çin askeri ve politik tedrisatlarından geçmiş biri olarak hem Stalinizm’den hem Maoizm’den etkilenmiş ama ikisi de olmayan bir ideoloji yarattı, ki buna Juche diyoruz. Juche’nin temel prensipleri, ?politik bağımsızlık?, ?ekonomik kendine yeterlik? ve ?tek başına kendine savunabilme? olarak sayılabilir. Bu Kuzey Kore’yi hem Batı işgalinden, hem de ilişkilerin zayıfladığı Sovyetler ve Çin’in uydusuna dönüşmekten koruma amaçlı, tamamen gereksinimlere göre el yordamıyla yaratılmış bir model. Kim Il-Sung’un uluslararası politika anlamında belli ölçüde başarılı olduğu söylenebilir. Kim Jong-Il’in Juche uyarlaması ise zaten sosyalizmin tüm esasına taban tabana zıt olan ?tek ülkede sosyalizm?in vasıfsız ve egosu yüksek bir insanın eline geçmesi hâlinde ne sonuçlar doğurabileceğinin kanıtı adeta. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz, bir mantarın üzerindeki küf ne kadar mantarsa, Juche de o kadar sosyalizm. Evet Juche sosyalizmden doğmuş, onunla kimi öğeleri paylaşmış bir ideoloji, ama sosyalizmin temelden savunduğu birçok şeyi teorik olarak, tamamını ise uygulamada reddeden bir ideoloji aynı zamanda. Zaten ne Juche kendisini sosyalizmin bir türü olarak kabul ediyor, ne sosyalistler Juche’yi sosyalizm olarak kabul ediyor. E, o zaman Juche’ye sosyalizm diyen kim? Eh, tabii ki kapitalistler.

Noel ağaçlarının tepesinde de kızıl yıldız olduğunu, dolayısıyla her kızıl yıldızın sosyalizmi beraberinde getirmeyeceğini daha nasıl anlatmak lazım bilmiyorum. Ama şunu biliyorum; Kuzey Kore üzerinden kapitalizmin günahlarını örtmek hakikaten çok faullü. Kuzey Kore ciddi anlamda bir facia, herhalde açlık nedeniyle yamyamlığın bile görüldüğü, toplama kamplarının olduğu bir ülkeyi kimse kolay kolay savunamaz. Ama bu, Kuzey Kore’nin kapitalizmin neden olduklarının yanında denizde bir damla bile olmadığı gerçeğini değiştirmiyor. Yani Kuzey Kore’de ölen insanlar üzerinden propaganda yapıp, yanı başında, Çin’de siz üç-dört asgari ücret civarı para verip satın alasınız diye intihar edecek noktaya gelene kadar tablet bilgisayar monte eden insanlar karşısında şoke olmuyorsanız, bu yalnızca ideolojik değil vicdani bir körelmeye de işaret ediyor. Evet, Kuzey Kore’nin ve Juche’nin savunulacak tarafı yok ama kapitalizm öldürdüklerini ışıltılı bir sahnenin arkasına saklıyor diye Kim Il-Sung’dan daha az acımasız ya da daha masum değil.

Diyeceğim odur ki, evet, Kuzey Kore’deki çocukların sefaletine sesimizi çıkaralım ama yarın öbür gün Kuzey Kore ?özgürleştiğinde? o çocuklar çok uluslu firmaların fabrikalarında köle olduğunda susmayacaksak. Öbür türlü hem kapitalizmin başka insanların sefaleti üzerinde yükselen konforunun tadını çıkarıp, hem de Kim Jong-Il gibi ?eksantrik? tipleri ?tüm kötülüklerin babası? ilân ediyoruz, olmuyor.

Category: BirGün, politika

Yazı gezinmesi

← Halının altında yer kalmadı
Ece Hanım’ın “herkes”i →

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dağhan Irak

@daghanirak.com

See Bluesky Profile
  • Get to this post

    Dağhan Irak @daghanirak.com 17 saat

    Yarısını hapse atmış, konuşuyor.
    halktv.com.tr/siyaset/mura...
  • Get to this post

    Dağhan Irak @daghanirak.com 19 saat

    Daha önce Mahir Polat'a yapılan şu an Esila Ayık'a yapılıyor. İnsanlara ibret olsun diye işkence ediyorlar. Bu rejimin vicdanı da, adaleti de, insanlığı da bu...
  • Get to this post

    Dağhan Irak @daghanirak.com 1 gün

    zavallılığın, korkunun boyutu Twitter kapatmaya kadar vardı.
  • Get to this post

    Dağhan Irak @daghanirak.com 2 gün

    ışıkları kapattırırsan böyle şov yaparlar.
  • Get to this post

    Dağhan Irak @daghanirak.com 2 gün

    ışıkları gasp eden eleman, "hasta mısın" sözünden mağdur oldu, ağlıyor iki saattir.

YouTube kanalım

No videos found matching your query.
© 2025 Dağhan Irak Kişisel Web Sitesi | Powered by Minimalist Blog WordPress Teması