1994?de Foxborough?daki Yunanistan-Arjantin maçı, 4-0 kaybeden Yunan ekibi gibi, kokainle yakalanan Maradona için de unutulası bir anıydı. Hem köprülerin altından çok su akmış, Yunanistan sahaya umutlu çıkarken, Diego da her an kız istemeye gidecekmişçesine janti bir şekilde kulübede yerini almıştı. Polokwane?deki maç başlarken aslında iki taraf da araftaydı, ama yüzleri farklı yanlara bakıyordu. Cennetin kapısına tek ayağını uzatmış olan Arjantin, tıpkı 1994?teki gibi lacilerle ve hızlı girdi maça.
Yirminci dakikaya doğru kupa boyunca ?damat?tan ziyade üvey evlat muamelesi gören Agüero ve ?ağır abi? Veron rakip kaleyi sert şutlarla denemeye başladılar. Sahaya yedi-sekiz defansla çıkan ?korsan gemisi? ise Messi?ye dört eskort tahsis etmiş, gol arayışını ise saçları ahenkle dans eden Samaras?a bırakmıştı. Yunanistan ilk tehlikesini devrenin sonunda bulurken Messi, ceza sahasına ilerleyip Corvas?ın güç bela çıkardığı şutu attığında, rakibi ileri çıktığına çoktan pişman etmişti.
İkinci yarıda diğer maçtan Kore?nin gol haberi gelince, Yunanistan stoper karmasıyla gol aramaya başladı. Arjantin de nispet yaparcasına defanstan gelen Clemente Rodriguez?in şutlarıyla tehlikeli oluyordu.
Korsan gemisi alabora olmuyordu, ancak gol bulamazlarsa karaya oturacakları da kesin gibiydi. Onlara bu konuda yardımcı olan Demichelis?ti. Defans oyuncusu 76?da kafayı vurduğunda kurtaran Milito?ydu, ancak Bayernli, arkadaşından dönen topta tekrar şansını denediğinde Yunanistan için macera bitmişti. Buradan sonra sazı Messi aldı. Önce Yunan savunmasını iki kere şiir gibi geçti, ikincisinde direkten dönen topu ağlara bırakmak 87?de Martin Palermo?ya kaldı. Arjantin, yanına Kore?yi alıp gruptan çıkarken Yunan ekibi hâlâ Messi?yi izliyordu. Hepimiz gibi.
*23 Haziran 2010 tarihli Taraf Gazetesi’nde yayımlanmıştır.
İlk Yorumu Siz Yapın