Skip to content
dağhan ırak kişisel sitesi
Menu
  • Akademik Yayınlar
  • medya-politika yazıları
  • spor yazıları
  • öyküler
  • diğer yazılar
  • iletişim
Menu

Just Fontaine ve Hakan Şükür…

23 Mayıs 2011 tarihinde yayımlandı daghan tarafından

Bundan tam elli yıl önce, 1961?de Fransa tarihinin gelmiş geçmiş en büyük golcülerinden, Dünya Kupası?nda altı maçta kaydettiği on üç gollük rekoru bugüne kadar kırılamayan Just Fontaine, Fransa Ulusal Futbolcular Sendikası?nı kurdu.

1963?te, tıpkı Fontaine gibi futbol tarihine geçmiş, Real Madrid ve Fransa Milli Takımı formalarıyla efsane olmuş Raymond Kopa, futbolcuların çalışma ve sözleşme koşullarının ?kölelik? olduğunu söyledi ve futbol düzenini tamamen değiştirecek tartışmanın fitilini ateşledi.

Ve kırk üç yıl önce hemen hemen bugün, 22 Mayıs 1968?de, Just Fontaine ve arkadaşları Paris Iena Meydanı?nda bulunan Fransa Futbol Federasyonu binasını işgal ettiler. Federasyon binasının balkonuna ?Futbol futbolcularındır? pankartı asıldı ve direniş başladı. Sonuç olarak sezon kısaltıldı, sözleşme rejimi değiştirildi, oyuncuların elini kolunu bağlayan ve büyük kulüpleri küçük kulüplere karşı avantajlı kılan uygulamalar kaldırıldı. 1968 Federasyon İşgali?yle kazanılan hakların birçoğundan bugün tüm dünyadaki, hatta Türkiye?deki futbolcular da yararlanıyor.

Just Fontaine 1968?de futbolcu bile değildi aslında, bir sene önce futbolu bırakıp milli takımın başına geçmişti. O bu hakların hiçbirinden yararlanamadı. Ama milyonlarca futbolcunun hayatını değiştirdi. Adı gibi ?adil? oldu, kendisi için değil tüm futbolcular için hak arama mücadelesine girdi.

2011?in Türkiye?sine dönelim… Türkiye?de Just Fontaine?le kıyas edilebilecek iki golcüden biri Hakan Şükür, milletvekili adayı. Diğeri Tanju Çolak, aday adayıydı. İkisi de AKP?den…

İster istemez sorasım geliyor.

Hakan Şükür hayatında bu halkın daha iyi koşullarda yaşaması için ne düşündü? Halkı bıraktım, yalnızca kendiyle aynı mesleği yapanlar için bile ne hayrı oldu? Bugüne kadar futbol altyapı sistemi hakkında, amatör futbol hakkında, alt liglerde oynayan oyuncuların içler açısı durumu hakkında, üst liglerdekilerin bile emekliliklerinde onları sefaletten koruyacak bir yapının olmaması konusunda ne söyledi? Kendisini kral yapan Galatasaraylı taraftarların hayatını kolaylaştırmak için ne düşündü? Mesela başkan Polat, polisi taraftarın üstüne saldığında kimin tarafındaydı?

Hakan Şükür aday olurken arkasında nasıl bir halk desteği vardı? Bu halkın temsilciliğine soyunurken bu cesareti halkın sorunlarına olan yakınlığından mı, yoksa politik oligarşiyle olan sıkı fıkılığından mı aldı?

Bizde sporcular politikaya soyunurken güçlerini halktan almıyor. Zaten arasından yetiştikleri halktan kopalı epeyce oluyor. Onlar için politika, eş-dostun yardımıyla rahatça çıkabilecekleri bir basamak. Zaten Türkiye?de politika böyle işliyor. Parti başkanı, rahat bir ilin birinci sırasına ceketini bıraksa seçiliyor. Partilerin ikisi üçü hariç hepsi barajdan tırpanı yiyor, onların oyları da tepedekilere yazılıyor. Halkla dalga geçe geçe milletvekili seçiyorlar. Listedeki yerin kıyaksa, halka küfretsen bile fark etmiyor. Nasıl ki AKP, bakanlarının, yolsuzluk dosyalarının hesabını geçtim, yaptıkları kabalıkların bile hesabını vermiyorsa, nasıl ki CHP, yoksullukla ilgili vaatlerinin yanına garanti yerden aday gösterdiği o yoksulluğa sebebiyet veren bürokratın resmini koymaya cüret edebiliyorsa, sporcu eskilerinin, tribün olaylarında ?ayıklayın şu zibidileri? pozuna girmesi, kaplumbağa yuvalarına otel dikmek gibi zırva vaatlere girişmesi de serbest.

Kopa, Fontaine ve diğerleriyle bunların arasında şu fark var. Onlar için politika bir kıyak basamak değil, hayatın bir parçasıydı. İçinden süzüldükleri hayattan, sokaktan kopmadılar. Mayıs 68 patlak verdiğinde onlar sırça köşklerde yaşamıyorlardı. Politika onların halkla bağı oldu, bizimkilerin ise egemenlerle. Onlar federasyon binasını işgal ederken kendilerinden daha zor durumdaki sıradan insanı düşünmüşlerdi, bunlar ise karşı olacakları halktan oy istiyor.

Vermemek lazım ki hayatlarında bir kez olsun halktan bir şey öğrensinler.

*21 Mayıs 2011 tarihli BirGün Gazetesi’nde yayımlanmıştır.

Category: BirGün, futbol, sportif meseleler

Yazı gezinmesi

← İmparatore değil Fatih Hoca!
“Çoğunluk” kimdir? →

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dağhan Irak

@daghanirak.com

See Bluesky Profile
  • Get to this post

    Dağhan Irak @daghanirak.com 2 gün

    YouTuber reveals obscure studio close to Netanyahu's party behind failed anti-woke sitcom aimed for US audience.
  • Get to this post

    Dağhan Irak @daghanirak.com 3 gün

    ÇHD: İsrail'e silah malzemesi taşıyan Vela gemisine Mersin'de el konulmalı
  • Get to this post

    Dağhan Irak @daghanirak.com 1 hafta

    gittik geldik, orta sınıf merkezli siyasetin en büyük açmazına tosladık yine. bu ülkenin en kırılmaz, sarsılmaz paradigması "halk plajlara akın etti, vatandaş denize giremiyor" belli ki.
  • Get to this post

    Dağhan Irak @daghanirak.com 1 hafta

    tutuklamayacak olsalar sabahki şovu yaptırmazlardı.
  • Get to this post

    Dağhan Irak @daghanirak.com 2 hafta

    Kınık ailesi karar öncesi Barlasçeki'nin annesi adına PTT'ye 327 bin lira yatırmış www.diken.com.tr/kinik-ailesi...

YouTube kanalım

No videos found matching your query.
© 2025 Dağhan Irak Kişisel Web Sitesi | Powered by Minimalist Blog WordPress Teması