Skip to content
dağhan ırak kişisel sitesi
Menu
  • Akademik Yayınlar
  • medya-politika yazıları
  • spor yazıları
  • öyküler
  • diğer yazılar
  • iletişim
Menu

Duvarın ötesini merak etmek

27 Ağustos 2015 tarihinde yayımlandı daghan tarafından

Lilith (@se_inan) - TwitterBu ülkenin yüz yıllık tarihinde devamlılığını pürüzsüz bir şekilde sağlamayı başardığı bir şey varsa, o da uzaydan bile görülebilecek büyüklükte inkar duvarları örmektir. Bu ülkenin devleti, nispeten makbul saydığı vatandaşlarını tehlikeli gördüklerinden bu duvarlarla ayırır. Devletin öldürmeyip süründürmeyi tercih ettiği nispeten makbul vatandaşlar, duvarın ötesini bilmezler ama merak da etmezler. Çünkü küçük yaştan sorgulama yetileri iğdiş edilmiş, bir yandan da duvarın ötesinde olan bitenin resmi bir versiyonu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belletilmiştir. Türkiye’de duvarın makbul tarafındakiler, diğer tarafta olan biteni bir Pyeongyanglının Seul’ü bilebildiği gibi bilir; kanıtsız, temelsiz ama sarsılmaz bir şekilde.

Yıllar yılı bu duvarın iki tarafının tek teması, bir avuç kaçakçı sayesinde oldu. Bu insanlar bir taraftan diğer tarafa ses duyurmaya çalışırken öldürüldüler, hapis yattılar, işkence gördüler. Bugüne geldiğimizde o insanların inadı, devleti bu ülkenin inkar duvarlarının en büyüğünü buzlu camla değiştirmeye zorladı. Ama o duvar hâlâ var. Belki birbirimizi hayal meyal görebiliyoruz, ama hâlâ anlayamıyoruz, dokunamıyoruz. Duvarın bir tarafı, diğer tarafı hâlâ küçükten kendisine ezberletilenlerle yorumluyor. Diğer taraftan gelen seslerden işkillenen başını duvara dayayıp duymaya çalışan yok değil, ama hâlâ azınlıktalar. Duvarın diğer tarafında ise karşı tarafa dair, sesini duyuramamanın hayal kırıklığı, kendisi gibi insanların olan bitene tepkisizliğinin getirdiği hayret ve bazen de öfke var. Nasıl olmasın ki, burnunun dibinde insanlar ölürken, duvarın diğer tarafındakiler hiç mi rahatlarını bozmazlar? Biz burada ateş altındayken, bizi nasıl merak etmezler?

Bu duvar, bir tarafa ölüm, diğer tarafa bir ölünün vurdumduymazlığını getiriyor. Duvarın bir tarafındakiler can verirken, diğer tarafındakilerin duyularına yaşadıkları dünyayı asla anlayamayacakları şekilde hasar veriliyor. İki tarafın zararı bir değil, ama bu duvarın kimseye hayrı olmadığı bir gerçek. Biz bu duvarı yıkmak zorundayız. Bir tarafta ölülerin, diğer tarafta zombilerin sayısı insanlardan fazla olmasın diye. Hep beraber niyesini bile bilmediğimiz bir tükenişin kurbanı olmayalım diye. ?Damarlarımızdaki zehirli kan boşalsın, yerine temiz kan dolsun? diye. Biz bu duvarı yıkmak zorundayız, bir daha kimse ötesinden ?bizi merak edin!? diye seslenmek zorunda kalmasın diye.

Kardeşlik “öldün mü kaldın mı merak ettim” demekle başlar. Duvarın ötesini, Gever’i, Lice’yi, Silopi’yi merak edin, gerisi gelecek. Hep birlikte yaşayacağız. İlk kez.

Category: medya, politika

Yazı gezinmesi

← Kemal’in yanında durmak, aynaya bakmaktır
Neyin yasını niye tutuyoruz? →

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dağhan Irak

@daghanirak.com

See Bluesky Profile
  • Get to this post

    Dağhan Irak @daghanirak.com 13 saat

    Yarısını hapse atmış, konuşuyor.
    halktv.com.tr/siyaset/mura...
  • Get to this post

    Dağhan Irak @daghanirak.com 14 saat

    Daha önce Mahir Polat'a yapılan şu an Esila Ayık'a yapılıyor. İnsanlara ibret olsun diye işkence ediyorlar. Bu rejimin vicdanı da, adaleti de, insanlığı da bu...
  • Get to this post

    Dağhan Irak @daghanirak.com 21 saat

    zavallılığın, korkunun boyutu Twitter kapatmaya kadar vardı.
  • Get to this post

    Dağhan Irak @daghanirak.com 1 gün

    ışıkları kapattırırsan böyle şov yaparlar.
  • Get to this post

    Dağhan Irak @daghanirak.com 1 gün

    ışıkları gasp eden eleman, "hasta mısın" sözünden mağdur oldu, ağlıyor iki saattir.

YouTube kanalım

No videos found matching your query.
© 2025 Dağhan Irak Kişisel Web Sitesi | Powered by Minimalist Blog WordPress Teması