"Enter"a basıp içeriğe geçin

Diken’den neden ayrıldım?

Hayatın insanın karşısına ne çıkaracağı gerçekten belli olmuyor.

Dün, evden çıkarken “bugün de herhalde Diken’den ayrılırım” düşüncesi aklımdan bile geçmemişti. Aksine; 16 yaşımdan beri orada burada yazan çizen, zamanla bunu meslek de edinmiş biri olarak en rahat çalıştığım yerdi muhtemelen. Ne yazdığıma karışıldı, ne emeğim sömürüldü, ne telifim aksatıldı. Diken’in bana sunduğu -aslında her yerde standart olması gereken, ama olmayan- bu konforu, muhtemelen çok özleyeceğim. Tabii ki bana geniş bir kitleye ulaşma fırsatı sunmuş olmasını da.

Bir yayın organı olarak da Diken’den pek bir şikayetim yok, bir okuyucusu olarak. Şimdi isim vererek kimseyi atlamak istemiyorum ama Diken’in muhabir kadrosunun Türkiye’deki en iyilerden biri, hatta büyük ihtimalle de en iyisi olduğunu düşünüyorum. Diğer haber siteleriyle kıyaslanınca, muhabir-yazar dengesi açısından Diken’in muhabirlerin sırtında yürüyen bir site olmasından her zaman gurur duydum. Bu durum, bundan sonra da benim için değişmeyecek.

Bu demek değil ki, hiç iç tartışmalarımız olmadı. Bunları, hele ki muhataplarının izni olmaksızın, buraya taşıyacak değilim. Ancak, okuyucunun bu ani ayrılığı anlamlandırabilmesi için, daha önce de Levent Gültekin’in yazıları ve benim bu yazılara karşı yaptığım eleştiriler üzerinden tartışmalar yaşadığımızı söyleyebilirim. Dün ben ayrılma kararını, büyük saygı duyduğum Diken genel yayın yönetmeni Erdal Güven’le konuşmadan aldım. Bunun nedeni de artık bu konu üzerinde konuşulabilecek her şeyi konuştuğumuzu ve bu saatten sonra daha fazla tartışmanın Diken maceramın tadını iki taraf için de kaçıracağını hissetmemdi. Diken’in yazarlarına tanıdığı özgürlük ortamı müthiş bir lüks, ancak o özgürlük ortamının Levent Gültekin tarafından kesif bir Alevi düşmanlığını yaymak için kullanılmasına mani olunmaması büyük bir sorun. Ben, bana verilen köşeyi Levent Gültekin’in zırvalarına laf yetiştirmek için kullanmak istemedim, benden başka da kimse “aga bu nedir artık?” demedi. Levent Gültekin’in bütün yazarlara olduğu gibi kendisine de sağlanan özgürlüğü Alevilere olan kinini, gayet de sinsi bir biçimde, ifade etmek için kullanmasının önüne geçilmemesi, pek çok okuyucu için olduğu gibi benim için de Diken’le olan ilişkimi sorgulatan bir durum hâline geldi.

Olayın özü budur.

Buradan “Diken’den ayrılan iyidir, Diken’de kalan kötüdür” gibi bir anlam da çıkarılmamalı. Her şeyden önce ayrılmak kişisel bir karardır, kimisi de kalarak mücadele eder. Ben Diken’de kimsenin Levent Gültekin’in ayrımcı görüşlerini paylaştığını düşünmüyorum, ki Gültekin’i çok sert şekilde açıktan eleştiren muhabirler olduğunu da biliyorum. Dahası, ben muhtemelen Diken’deki en tuzu kuru insandım. Diken benim ekmek kapım değil, yazarlık şu an maddi gelir için yaptığım bir iş de değil. Ben akademisyenim, öyle de kalmak niyetindeyim (anne ocağı Foça’da keyif için radyo tamirciliği yapabilecek konfora eriştiğim güne kadar en azından). Dolayısıyla, bana mecra boşamak kolay. Bu lüks, beni başkasından daha erdemli yapmıyor. Diken’de çalışan ve çalışmaya devam edecek çok değerli insanlar var, Levent Gültekin’in yazıları ya da benim ayrılmam onların değerini değiştirmiyor, değiştirmemeli.

Son olarak, Levent Bey’e bir cevap vereyim, hatırı kalmasın. Adımı vermeden (beni asla muhatap alamıyor nedense) “Bu yazımdan, ayrımcılık, mezhepçilik, nefret çıkaranların tek bir kaynağı var kötü niyet” demiş. Ben insanları aptal yerine koymam, insanların aptal yerine konulmasından da hoşlanmam. Levent Bey, yazısında bizim “sandviç metodu” dediğimiz bir yöntem kullanmış. Bu yöntemde başa olumlu bir şeyler yazarsın, asıl etli kısmı araya yerleştirirsin, sona da yine olumlu bir altlık yaparsın ki, sırf olumsuz şeyler yazmış olma. Levent Bey’in amaçladığına “makul inkâr” deniyor, yani yazıdaki olumsuz bölümleri savunmak için olumlu kısımları gösterip “ben ne yaptım ki” demek. “Baştan sona Alevi toplum kesimine yapılan haksızlıkları anlattığım bir yazıdan Alevi düşmanlığı çıkarmak… ne diyeyim ki…” yazarak da zaten “makul inkâr”ın adeta bir anıtını dikmiş Gültekin.

Kimse aptal yerine konulmasın diye, her şeyi perspektifine bir oturtalım dilerseniz.

Birincisi, Alevilerin CHP’de (ve başka sol partilerde) örgütlü olma nedenleri, diğer partilerin kapılarının Alevi kimliğine tamamen kapalı olması. Gültekin’in 11 milyon üyesinin neredeyse tamamı Sünni olan AKP’ye “Sünni partisi” demeyip CHP’ye “Alevi partisi” demesinde tabii ki bir kasıt var.

Dahası Levent Bey, daha evvel de yaptığı gibi, Alevi kimliğinin görünür olmasını Türkiye’nin bölünmesine davetiye çıkarmak olarak sunuyor. Bunu Kılıçdaroğlu Alevi olduğunu söylediğinde de yapmıştı. Her ne hikmetse Sünnilerin kendisine Sünni demesi, Sünni değerlerini, kültürünü, pratiklerini başkasına dayatması bölücülük olmuyor da, Alevi kendisine Alevi deyince oluyor. Gültekin, kendi kimliğini özgürce açıklayabilmek için yıllarca mücadele vermiş bir toplumu, tekrar kuytulara geri itmeye çalışıyor. Bunu da sanki onlara yapılan haksızlıklara üzülüyormuş kılıfı içinde sunuyor. Aynı şey, Türkiye’de bütün diğer azınlıklara da yapılıyor, aşinayız bu söyleme. “Eskiden kimin x olduğunu bilmezdik” söylemi, Türkiye’de çoğunluğun azınlığa kurduğu hegemonyanın aklanması için icat edilmiş bir yöntem yalnızca.

Levent Gültekin, CHP’nin “Alevi partisi”ne dönüşmesinden dem vururken, ortaya somut bir kanıt da getirmiyor, hiçbir zaman getirmediği gibi. Gültekin’in varsayımları, her zamanki gibi, çoğunluğun önyargıları tarafından onaylanmaya oynuyor. CHP’deki Alevi egemenliğine verdiği iki örnek, “kaynımın eltisinin amcasının oğlu anlattı” cinsinden. Mesela CHP’de Alevi üye oranı nedir, Alevi belediye başkanı oranı nedir, bunları hiç konuşmuyor.

Gültekin, yazı kılığındaki öfke krizini yayımladığı gün, Adıyaman’da Menzil tarikatının bir töreninin görüntüsü düştü sosyal medyaya. İdareye sızmış, kendi başına neredeyse otonom bir yapı olarak hareket eden, finansal-siyasal ağları olan Menzilciler, CHP’deki Aleviler kadar rahatsız etmiyor mesela Levent Bey’i. Nedense Menzilciler gövde gösterisi yapınca Türkiye Lübnan olmuyor da, Kılıçdaroğlu “ben Aleviyim” deyince oluyor.

Sünni bir aileden gelme biri olarak söylüyorum, Levent Gültekin, Alevilere yönelik ayrımcılığa köpek ıslığı çalıyor. Katliamlara uğramış, diri diri yakılmış bir toplumu, çoğunluğun önyargıları üzerinden, sinsi bir şekilde hedef gösteriyor. Bu çok tehlikeli. Diken’in Gültekin’e ve onun Alevilere olan nefretine platform vermesi çok yanlış. Bunun vebali olur. Ben o vebali taşıyamayacağım için ayrıldım Diken’den.

Okuyucularıma duyururum.

Not: Bundan sonra nerede yazacağımı bilmiyorum. Düşünecek vaktim olmadığı gibi, hayatımda öncelikli bir soru da değil bu. Zaman gösterir.

17 Yorum

  1. Erol Kara Erol Kara 06/06/2023

    Özgürlük aslında bir seçimdir, bazı görüşlerin özellikle dışarıda bırakılması gerekir eğer ortam akademik çalışma ortamı değilse. Sizi tanımıyorum, dikeni de hiç görmedim ama yaptığınız açıklama çok doğru, kutlarım sizi..

    • Önder Önder 07/06/2023

      Şahane bir yazı elinize sağlık

    • Binnur Ada Aslan Binnur Ada Aslan 09/06/2023

      Dağhan bey,

      Omurga her canlıda olmuyor.Aynı familya “da olan canlılarda da,yeterince dik tutacak kadar sağlam düzenekte ve eşit olmayabiliyor..Sizinle L.Gültekin arasındaki fark bu.
      Kendinize yakıştırmadığınız platformda,isme,cisme itibar etmeden gerçekleri değerlendirdiğiniz için bir yurttaş olarak çok teşekkür ederim.Hep sağ,sağlıklı ve uzun ömürlü uzun soluklu olun.

      Sizin yazılarınızı takip eden biri olarak,ben gibiler için lütfen yazılarınızı en kısa zamanda tekrar bize ulaştırmanın bir yolunu bulun,,rica ediyorum. ????
      Bu illa da bilindik yer olmak zorunda değil,biz gibilerin haberi olsun yeter.
      Bekliyoruz.
      Binnur Ada Aslan

    • ahmet atilla ahmet atilla 17/06/2023

      Dağhan bey, dikenden neden ayrıldığınızın gerekçelerinden birisi Levent’in eski bir islamcı olması olabilir mi?
      Levent Gültekin’in CHP’deki alevi kadrolaşması ile ilgili kaleme aldığı yazıyı anlamak istediğiniz gibi anladığınızı anlaşılıyor. Gültekin’in yazısındaki iddiaları görmemek için ideolojik körlük ya da bireysel husumet saiki ile hareket etmeniz gerekirdi anlaşıldığı üzere. Dağhan bey, yazınızda sünni bir aileden geldiğinizi neden yazma gereği duydunuz? Levent Gültekin’in mezhepçilik yaptığını iddia ediyorsunuz, sünni bir aileden geldiğinizi söyleyerek Gültekin’in yapmadığı mezhepçiliği “kesinlikle mezhepçilik” yapıyor modunda dillendirmeniz hem rasyonellikten uzak, hem de nefret söylemi içeriyor.

      • Daghan Irak Daghan Irak 23/07/2023

        Ahmet Bey, “nefret söylemi” ifadesini anlamını bilmeden kullanmışsınız gibi geldi bana. Selametle…

  2. Gülüsor Taşbilek Gülüsor Taşbilek 06/06/2023

    Ağzınıza yüreğinize sağlık üstadım ????şu densiz gültekine birinin haddini bildirmesi lazımdı duygularımıza tercüme olduğunuz için saygılar ????

  3. Şule Şule 06/06/2023

    Yazılarınızı ilgiyle okuyordum; bakış açımı derinleştiren, her birinden aldığım, öğrendiğim hususlar olan yazılardı. Keşke cevabınızı yine Diken’de yazarak verseydiniz. Umarım yazmaya devam edersiniz.
    Sevgiler

  4. Banu Aykın Köylüer Banu Aykın Köylüer 07/06/2023

    Bu omurgalı ve ilkeli duruşu keşke daha çok kişiden görebilsek ???? Yazılarını keyifle okuyordum gönlüne göre bir yer bulunca haberimiz olsun????

  5. Gülis elmacıoğlu Gülis elmacıoğlu 07/06/2023

    Dağhan hocam merhaba,
    Öncelikle üzgünum yazılarınızın sıkı takipçisiydim, umarım başka mecrada yazmaya devam edersiniz.
    İkinci olarak Alevi biri olarak duyarlı yaklaşımınız için minnettarım. Azınlıklar hep bu ” örtük” ama bizler için ” alenen” şekilde mağdur edildi, ediliyor.
    Cesaret verdiniz teşekkürler

  6. Ali karagöz Ali karagöz 07/06/2023

    Sizi yeni tanıdım benim eksikliğim cansın can.

  7. Erhan Calihan Erhan Calihan 08/06/2023

    Alevi toplumunun bir bütünen karar alıcı bir mercisi varmış da bu karar sonucu bir partide topyekün siyasete karar vermişler gibi davranmak bile tek başına ırkçı bir yaklaşım iken adam bunun üzerine bir de AKP’nin yarattığı kutuplaştırıcı ortam üzerinden değil de “Alevi insanların CHP’de geldiği yerler” üzerinden tartışma götürerek başta HDP olmak üzere bütün diğer muhalif partilerde yer alan Alevileri de hiçleştiriyor. Klasik sünni,Türk,Erkek kafa. Ortam açmaksa Diken’in ayıbı.

  8. Elif Elif 08/06/2023

    Son zamanlarda duyduğum en ilkeli karar. Levent Gültekin’in yazısı alenen iftira niteliğindeydi. Ben ve Eşim Alevi değiliz eşim CHP’ye internetten üye oldu. Mahalle temsilcisi vs Alevi değil. Kılıçdaroğlu’nun seçilmesini Sunni-Alevi , Kürt-Türk, Laik-Dindar, Sağcı-Solcu ayrımını aşacağını Toplumsal. Barışı getireceğini ummuştum. %48 oy alması bile bu toplumda çok iyi bir sonuç olduğunu anlıyorum şimdi.

  9. Remzi Akbulut Remzi Akbulut 09/06/2023

    Kalemine ve yüreğine sağlık.Alevi toplumu Gültekin nereden geldiğini ne mal olduğunu biliyor.Levent Gültekin kendisine verilen misyonu görevini yerine getiriyor.Hicte şaşırmadık.
    Remzi Akbult

  10. Davut Toksoz Davut Toksoz 10/06/2023

    Hocam, Gültekin’in yazisi hakkindaki neredeyse bütün tespitlerinize katiliyorum. Tek emin olamadigim sey, arkasindaki bilincli oldugunu iddia ettiginiz kötü niyeti provakatörlügü. Bana Gültekin’in temel problemi ezilen ve ezenleri, güclü ile gücsüzü hep ayni olcutlerle, sanki esitmis ve ayni derecede sorumlularmis gibi degerlendirmesi (Kant gibi). Bütün degerlendirmelerini bu varsayim uzerinden yapiyor, yazdiklari ve soyledikleri de bu varsayimin neredeyse dogal sonucu -bu varsayimin kendisi ahlaksizca bir sey benim gözümde ve ne yazik ki cok yaygin.

    Bilmiyorum siz ne dusunursunuz?

  11. ismail yoleri ismail yoleri 20/06/2023

    Yaw sen ne delikanlı çıktın. Demek ki aklını yüreğini doğru beslemişsin, saygılar hocam…

  12. […] [141] “Diken’in yazarlarına tanıdığı özgürlük ortamı müthiş bir lüks, ancak o özgürlük ortamının Levent Gültekin tarafından kesif bir Alevî düşmanlığını yaymak için kullanılmasına mani olunmaması büyük bir sorun. Ben, bana verilen köşeyi Levent Gültekin’in zırvalarına laf yetiştirmek için kullanmak istemedim, benden başka da kimse ‘aga bu nedir artık?’ demedi.” (Dağhan Irak, “Diken’den Neden Ayrıldım?”, 6 Haziran 2023… https://www.daghanirak.com/dikenden-neden-ayrildim/) […]

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.